Çalakalem Karalamalar 2

Posted

Bir ses duyuyorum çok derinlerden. Anlamlandıramadığım ve duyduğuma bile emin olamadığım sesler. Belki "DELİ" diyeceksiniz bana. Varsınlar deli desinler. Zaten bu ülkede yaşamak bir delilik.

Kimileri bu sese "İçindeki çocuğun sesi" diyor, kimileri de "gaipten gelen ses". Yüreğinin sesini dinle diyenlerde var. Asıl olan hangisi yada bizim duyduğumuz ses adı herneyse bizi yönlendiriyormu. Seçim yapmak zorunda kaldığımız anlarda kaderimizi bu ses mi belirliyor.

Bir yol kavşağındasınız ve ikisinin de sonu nereye gidiyor bilinmiyor. Ne yaparsınız düşünür taşınır kafa yorar ve bir karar verirsiniz. Kafa yorduğunuz için o hadise rüyanıza dahi girer ve çoğukez o rüyaya göre hareket ederiz. Kimimize göre bu bir kumar kimimize göre de bir seçimdir.

Çoğumuzun kafasına takılmıştır; bizim yazılmış bir kaderimiz mi var? yoksa kader bizim seçimlerimizle mi şekilleniyor? Hayatta hep seçim yapmak zorunda kalıyoruz. Mesela Üniversite okumak mı yoksa Çalışıp para kazanmak mı? Mimarlık mı okumak Mühendislik mi okumak? bunun gibi binlerce tercih söz konusu hepimizin hayatında.

Kendimden örnek vereyim. 2001 Yılında basketbol oynarken kolumu kırdım ve koluma platin takıldı. Sonuçta sol kolumda belirgin bir ameliyat izi oluştu. Yaklaşık beş sene sonra Polis olmak için mülakata girdiğimde bu ameliyat izi benim polis olmamı engelledi. Bazen bu konu açıldığında babam; " o akşam benim dediğimi yapsaydım bunlar olmayacaktı" diye serzenişte bulunur. Babamın söylediği sözde şu:" akşam akşam top mu onanır?". Bu her anne babanın değişik ifadelerle söylediği bir sözdür. Aylardan mayıs idi ve günler yeni yeni uzamaya başlamıştı. Havanında iyi olması ve gençliğin verdiği enerjiyle koş koş yorulmuyorduk.

Neyse asıl konuya dönelim. Şimdi ben babamın sözüne uyup evde tv izleseydim yada internetin başında sörf yapsaydım ne olurdu? Bunu kimse bilemez. Ha belki kolumu kırmazdım ama başka birşeyin olmayacağı ne malum. Mesela deprem oldu ve göçük altında kaldım. Kolum değil de bacağım kolonun altında kaldı. Bu bilinmezlikler içinde tercih yapmak hakikaten çok güç.

Şu günlerde ÖSS yerleştirmeleri açıklanıyor. 20 binden fazla boş kontenjan oluşmuş. Öğrenciler hep tercih stantlarında rehber öğretmenleri soru bonbardımanına tutuyorlar. Nereyi yazayım neresi daha iyi iş bulur. Öğretmenler şimdiden 4-5 yıl sonranın şartlarını kestiremez ki. Şimdi Bilgisayar Mühendisliği iyi iş sahası vardır. 5 yıl sonra teknikerlik açığı oluşur. Tamam açıkta kalmayacak Doktor Avukat Mühendis gib meslekler malumunuz. Ama sadece meslekler bunlarla sınırlı değil.

Bu konu bilim kurgu filimlerinde de işlendi. Hatırlarsınız Zamana Yolculuk serisini. Orada dikkatimi çeken nokta birilerin hayatına müdehale etmemekti. Eğer müdehale edilirse gelecek gelecek olmaktan çıkmasıydı.

Herbirimiz içimizden mutlaka demişizdir. Keşke bunu değilde şunu yapsaydım diye. Ama bir tercih yapmışızdır ve onun getirdiklerini yaşamak zorundayızdır. Bu hayat geri getirilemez bir hızla akmakta. İster içimdeki ses deyin, ister "mantıklı olan buydu" deyin kaderden öteye gidilmez.

0 yorum

Yorum Gönder